Sword Art Online Bölüm 11 Cilt 4 - Peri Dansı
Merhaba, ben Reki Kawahara. Sekizinci kitabım olan Sword Art Online 4: Peri Dansı'nı aldığınız için teşekkür ederim.
Bu iki ciltlik hikaye, hem 1. ciltteki hikayenin devamı hem de çok, çok uzun bir epilogdu. Yazmaya başladığımda, kahraman Kirito'nun kahraman Asuna'yı arayıp bulmasını anlatmayı planlıyordum. Ancak hikayeye ekledikçe, anlatım da uzadı.
Keşfetmeye çalıştığım özelliklerden biri, "Sadece normal bir RPG oynamayı anlatan bir roman yazabilir misin?" sorusuydu.
SAO Cilt 1'i yazdığımda, bir RPG hikayesinin düzgün bir roman olarak işleyebilmesi için ekstra bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Sonuçta, kahramanın oyunda ne kadar zorlu engellerle karşılaşırsa karşılaşsın, onu gerçek hayatta kontrol eden kişi tek bir çizik bile almaz. "Bu sadece bir oyun" ve "istediğin zaman yeniden başlayabilirsin" gibi iki sorunu birden aşmak için, ölüm oyunu konseptini buldum: Oyunda ölmek, gerçek hayatta ölmek anlamına geliyor.
Ama içimde bunun gerçekten doğru olup olmadığını sorgulayan bir ses vardı. Eğer bir RPG romanı böyle bir tuzak olmadan değersizse, o zaman MMO'larda yaşadığım tüm heyecan ve gerilim ne anlama geliyor? Bunlar sahte duygular mıydı? Arkadaşlarımla bir grup oluşturup ilk zindana meydan okuduğumuzda hissettiğim heyecanı ve eğlenceyi yeniden canlandırmak istedim. Bu, Fairy Dance'in büyük bir yaratıcı teması oldu.
Son sayfayı çevirdiğinizde, hemen bir MMO denemek isterseniz, başardım mı başaramadım mı anlarsınız herhalde (ha-ha).
Oldukça basit bir "sanal gerçeklik çevrimiçi oyunu" olan SAO serisi, bir sonraki ciltte büyük bir değişime uğrayacak, bu değişimin yanlış bir karar mı yoksa sadece kaos mu olduğu ise zamanla anlaşılacak. Orijinal hikayenin tadını seven okuyucularımız çok şaşkın olabilir, ancak Kirito'nun serinin değişmez kahramanı olmaya devam edeceğini garanti ederim, bu yüzden onun maceralarına katılmaya devam etmenizi umuyorum.
Bir kez daha, tüm yeni karakterlerin ve canavarların hassas çizimleri için Abec'e ve geç teslimatlarıma katlandığı için editörüm Bay Miki'ye çok teşekkür ederim! Ve sabit diskimde kalan tüm minnettarlığım, bunu okuyan sizlere!
Reki Kawahara—28 Ocak 2010