Yalnız Kılıç Bölüm 7

Yukito eğleniyormuş gibi gülümser.

— Üç tırpanla nasıl başa çıkacağız?

Alnındaki teri silerken Ken içinden geçirir:

"İşler daha da kötüleşmeden buradan kaçmamız lazım."

Telaşla Yukito ve Yuko'ya dönerek seslenir:

— Ben onu oyalayacağım, o sırada siz de buradan uzaklaşın!

— Kaçmıyoruz! Buradan beraber çıkacağız!

Yukito sinirli bir şekilde tüm gücünü toplayarak iblisin üzerine doğru koşar. Tam iblisle çarpışacakken durur ve gülümser.

— Kandırdım.

Yuko, Yukito'nun sırtını bir basamak olarak kullanır ve iblise önden bir saldırı yapar. İblis, soğukkanlı bir şekilde kanlı tırpanıyla karşılık verir. Kalan iki tırpanını aynı saniyede Yuko'ya doğru savurur.

Yuko, tırpanını kullanarak kendini geri iter ve kıl payıyla kurtulur. Kanlı tırpan, yüzünde ince bir kesik açarak kan lekesi bırakır. Yuko hızla birkaç adım geriye atılır, ardından Yukito da geri çekilir.

Ken, onları izlerken içinden geçirir:

"Yoruldular… Bu gidişle kaybedeceğiz. Henüz gerçek bir savaşa girmeye hazır değiliz. Kaçmamız lazım."

Mızrağını sertçe yere vurur.

— Opak Hava!

Bütün bölge yoğun bir toz bulutuyla kaplanır. Ken'in mızrağı vurduğu yerde bir çukur oluşur.Yukito ve Yuko'nun elinden tutarak hızla koşmaya başlar.

Mavi Kanlı İblis, toz bulutunun içinde kaçtıkları yöne doğru ilerler ve çukura düşer.

Yukito, kaçmak istemiyordu ama Ken'in planını da bozmak istemediğinden üzgün bir şekilde peşlerinden gitmeye devam etti.

Mavi Kanlı İblis, çukurdan çıktı, üç tırpanıyla toz bulutunu dağıttı. Ancak etrafta kimseyi göremedi. Öfkeyle kendisini çağıranın yanına geri döndü.

Bir süre koştuktan sonra durup dinlenirler. Nefes nefese kalmışlardır.

Yukito söze başlar:

— Neden kaçtık? Onu yenebilirdik.

Ken Yukito'ya dönüp:

— Gerçeği kabul et, Yukito! Şu hâlimizle onu yenemeyiz.

Ken yere oturur, başını ellerinin arasına alır. İçinde bir şeyler düğümlenir. Doğru kararı verdiğini biliyordu ama neden bu kadar kötü hissediyordu?

İçinden geçirir:

"Eğer dövüşmeye devam etseydik… ölürdük. Ama yine de… kaçmak korkaklık mıydı?"

Yukito içinden geçirir:

"Biz cidden o kadar güçsüz müyüz?"

Yukito dizlerinin üzerine düşer. Yumruklarını yere vurur, parmakları toprağı kazır ama hiçbir şey değişmez. Boğazı düğümlenir, nefesi kesilir gibi olur. Gözleri bulanıklaşırken hayal kırıklığı içini yakar.

"Neden bu kadar güçsüzüm!?" diye bağırır, sesi çatallaşır.

Yuko, hafif bir tebessümle onlara bakar.

Yukito ve Ken'in omuzlarına dokunur. Gözlerinde yorgun ama sarsılmaz bir kararlılık vardır.

— Bunu böyle bitireceğimizi mi sandınız?

Hafif bir tebessümle.

— Şimdi zayıf olabiliriz. Ama bu her zaman böyle kalacak değil. O iblis? Onun işini bitireceğiz. Sadece doğru zamanı bekleyin.

Yukito gözyaşlarını siler. Ken, etkilenmiş bir şekilde elini kaldırır. Hafif bir gülümsemeyle Yuko'ya karşılık verirler.

Bir hata mı var? Şimdi bildir! Papara: 1733808570(Tıkla, Kopyala)
Yorumlar
Novel Türk Yükleniyor