Yalnız Kılıç Bölüm 5
Sabah oldu, Yukito erzak ve kılıçları yanında taşıdığı çantasına koymuş, Tapınağın kapısından çıkıyordu. Bir el omuzundan tuttu. Yukito ürperip başını çevirdi ve Ken'in gülümseyen yüzünü gördü. Ken elini çekerek,
— Bende seninle geliyorum.
Yukito, hem şaşkın hemde hafif bir istekle cevap verdi:
— Neden senin olmayan bir kavgaya giriyorsun?
Ken omzunu silkerek uzaklara daldı.
— Olmam gereken yeri bulmak için bir fırsat bence.
Yukito başını sallayarak onayladı.
— Yalnız olmaktan iyidir.
Ken "Yuko da bizimle geliyor" diye karşılık verdi. Yuko köşedeki sütunun ardından onları izliyordu. Gelmeye utanıyordu. Ken izlendiğini hissedip başını çevirdi ve Yuko'yu gördü.
— Hey, Yuko, Gelsene!
Yuko, kızarır ve ellerini ovuşturarak bir adım ileri atar. Utanarak ve çekinerek zar zor yanlarına gelebilir. Ken, kolunu Yuko'nun omzuna atarak gülümser. "Kardeşim gibidir." Kolunu indirip "Siz tanışın, bende çantamı alayım," der ve rahat adımlarla oradan kaybolur. Yuko göz teması kuramadan,
— Merhaba.
— Merhaba ben Yukito, ya sen?
— Bben Yuko… Tanıştığımıza memnun oldum,
Dedi sesi hafif titreyerek.
Yukito gülümseyerek "bende"diye cevap verdi. Yuko, Yukito'nun gülümsemesini görünce birazcık da olsa özgüven kazanır. Birinin onunla konuşurken mutlu olduğunu hissetmişti. Gene de bu sohbet buradan ileri gidemedi. Ken gelene kadar sessiz sedasız oturdular. Ken gelirken uzaktan ikisini gördü. Sessizce durup birbirleriyle konuşmadıklarını farketti. İç çekti ve onlara seslendi: "Hey, hadi çıkalım, çok eğlenceli olacak!". İkisi de ayağa kalktı. Yuko, Ken'in geldiğine sevinmişti. Yukito'yla sessiz oturmak, onu daha da utandırıyordu.
İki gün sonra...
Akşam olmuş ve kamp kurup dinlenmek için açık bir alanda durmaya karar vermişlerdi. Son uyku nöbeti Ken'deydi. Neredeyse sabah oluyordu. Kaynağı belirsiz kalın bir ses duyuldu.
— Hey çocuk, yanlış bölgedesiniz!
Ken sesi duyduğu an buz kesildi. "Kim var orada?" diye haykırdı. Ken'in sesi Yuko ve Yukito'yu uyandırdı. Gizemli ses kıkırdadı ve gururlu bir ses tonuyla,
— Görebileceğini sanmıyorum ama istersen gösterebilirim.
— Korkak gibi saklanma, çık ortaya!
Arkadaşlarına dönüp korkuyla,
— Gelin, yan yana duralım, silahlarınızı alın!
Yuko ve Yukito ayağa fırlayıp Ken'in yanına koştular. Silahları elinde saldırıya hazır bekliyorlardı. Ses sinsi bir tonla, "Sanırım bu gün üç tane avım var, ne bereketli!" diyerek kıkırdadı. Çalılıktan uzun ama göbekli bir iblis çıktı. Yukito ilk kez bir iblis görmenin şokuyla "Bu bir iblis mi?" diye düşündü ve gözleri iyice açıldı. İblisin cildi kalın ve sert görünüyodu.