Paraxis Oyunları Bölüm 3
"B-ben mi... "
Parlayan ellerime ve görüş alanımın sağ üst köşesinde oluşmuş 30'dan geriye sayan sayaca bakıyorum. Sayacın altında da 13 kişi yazıyor. Bir adım atıyorum ve herkes anı bir hareketle geriye sıçrıyor. Benden korkuyorlar mı? Sebebi belli aslında. Ancak tek bir kişi var korkup kaçmayan. Uzun Beyaz saçları alandaki zayıf esintiyle sallanıyor bana bakarken. Ben de ona bakıyorum. Kimsin sen?? Bir kahraman mı? Bir kurtarıcı mı? Ya da belki bir adım daha atarsam o da benden kaçacak... Başka bir şey yapıyor. Bana doğru yaklaşıyor! Çıldırmış olmalı.. Yanıma varınca elini uzatıyor. Kıvrımlı uzun siyah ceketinin kahverengi düğmeleri panellerimin arkasında kaldığında parlıyorlar.
"Merhaba, adım Noroti. Kısaca Nou diyebilirsin. "
Nou. Noroti. Aklı aklıma kazınıyor. Sanırım iyi birisi.
"Elini ver de seni beladan kurtarayım."
Peki uzatmalı mıyım. İki olasılığımız var. Uzatmak ya da uzatmamak. İlk çok kolay. Eğer yaparsam beni bu dertten kurtaracağını söyledi. Ve bu şu an istediğim tek şey sanırım. Zaten
Uzatsam ve elini geri çekse bile hiç bir kaybım olmayacak. Peki ya tutmazsam... Yıllarca bir şeyi başarmak için çalışıp umutlandım ve o şeyi başaramadım. Onca yıl, onca emek boşa gitti bir de. Peki ya hedefsiz bir gemi daha ne kadar ilerleyebilir ki? Belki bu oyunu kazanabilmek benim için kısa süreli bir hedef görevi görebilir. Ancak oyundan sonra n'olcak? Başka bir oyun mu? Bir hedefi olmadıkça insan gelişebilir mi ki? Kafamda dönen soruları hızlı bir yanıtla cevaplıyorum.
"Hayır, ihtiyacım yok. " diyorum Noroti'nin yanından geçerken. Sanırım yeni bir hedefim var. Eğer gerçekten bu oyunlar bir süre daha devam edecekse yeni hedefim "Bütün Oyunları Görebilecek Kadar Uzun Yaşamak". Ve yanından geçtiğim genç adamın hafifçe sırıttığını görüyorum. İnsanlar korkakça bana bakıyorlar.
"K-Kabul etmeyecek misin cidden?.. " diyor iş çantasını yere düşüren adamın biri. Galiba onu tanıyorum. Hmmm, nereden acaba. Ah, doğru.
"Oh, Bay Kim Jo. Sizinle karşılaşmak ne büyük şans ha? "
Bay Kim Jo daha önceden çalıştığım
şirkette benim kıdemli ve zorluk gerektiren iş rolümü ilkokul mezunu kuzenine verip beni sekreterlik işine düşüren, ve kuzeni işi yüzüne gözüne bulaştırıp şirketi 5 milyon dolar zarar sokunca da "Kalifiyesiz" elemanları çıkarma başlığı altında beni işten atıp üç aylık iş arama dolu lanet olası bir zaman dilimine sokan lanet olası herifin biri. Biraz sinirlendim galiba.
Öl Kim Jo! Köşede ceylan sürüsü gibi toplanmış 8 kişinin en arkasında saklanmaya çalışan salağın teki. Depar atmaya başlıyorum. Her koşuşumda insanlar etrafa çil yavruları gibi kaçışıyorlar. Kim Jo'nun hareket edecek yeri yok çünkü etrafı insanlarla doluyken düzgün hareket edemiyor. Panikleyip bu sefer de cebindeki kalemi düşürüyor. Herkes köşeden çekildikten sonra geriye kalan tek kişi yerdeki kalemini almak için eğilip aldıktan sonra terler içinde yüzünü bana çeviren korkağın teki. Son 10 saniye.
"Tekrar merhabalar Bay Kim Jo. "
"K-Katoki. Katoki'ydi değil mi ha? Ö-önceden yaptıklarım için özür dilerim Katoki. Eğer bu oyun şeysi biterse sana şirkette yeni bir iş daha-
"Kapa çeneni. "Sinirim tepeme çıkıyor.
" n-ne? "
"3 ayını çöpe attığın ve yine 3 aylık depresif bunalım ile maddi sıkıntıya soktuğun birisinin adını bile doğru düzgün hatırlatayamıyor musun... "
"Ö-özür dilerim, yoksa Keteki miydi? "
Son 2 saniye.
"K-Ketki? Yoksa Külki mi-
"geber."
Elimi sertçe kaldırıp son 1 saniye kala yumruğu yüzüne geçirdiğimde Bay Kim Jo havaya uçuyor. Ölümünden kısa süre önce önüme düşen kırık gözlüğü ile kravatını görüyorum.
[25 PARAX KAZANDINIZ]
[GÜÇ SEVİYENİZ 1'DEN 2'YE ÇIKTI]
Sonunda omuzlarımdaki bu yükten de kurtuldum. Belki de Oyunlar iyi bir şeydir ha? Son 12 kişi kalmışken yeni ebe gözlüklü iş adamının biri seçiliyor. Şu ana kadar fark etmemiştim ancak arkamdaki çöp kutusunda birisi varmış. Kutunun arkasına baktığımda tekerlekli sandalyesiyle bir erkek çocuğu görüyorum. 14-15 yaşlarında belki. İlk başta sayarken uzağımda kaldığı için onun yaşını tahmin edememiştim.
"Şşşşş, sessiz ol ve yerimi kimseye belli etme, tamam mı? "
Elimle işaret yaptıktan sonra sessizce oradan ayrılıyorum ve karşı sınırda birisinin daha havaya uçtuğunu görüyorum. Yeni ebe genç bir kadın. Üstüne giymiş olduğu gri hırkası ve arkadan bağladığı siyah saçları var. 17 gibi yaşı. Beklediğimden daha tehlikeli olduğunu yere saplı uzun sopayı soğukkanlılıkla toprağından sökerken anlıyorum. Söktüğü sopayla bir grup insanı kovalamaya başlıyor.
Her neyse, panellerime göz gezdirmem lazım. Çünkü oyunla ilgilenirken pek de bu şeylere bakamadım. Biraz incelemem üzerine 4 farklı panele sahip olduğumu öğrendim. İlk karakter bilgileri paneli. Bu panel sayesinde Güç, Dayanıklılık, Çeviklik ve Ki Gücü istatistiklerime ve elimdeki Parax miktarına erişebiliyorum.
GÜÇ : 2
DAYANIKLILIK : 2
ÇEVİKLİK : 3
Kİ GÜCÜ : 1
İlk üçü rahatça anlaşılabilir gibi ama Ki Gücü de ne? İkinci panelim Yetenekler Listesi Paneli. Şu an sahip olduğum tek yetenek Basit Dövüş Sanatları Lv.1. Üçüncü panel bu yeteneğin üstüne tıkladığımda ortaya çıkıyor. Yetenek Gelişim Ağacı paneli.
DEFANSİF TUTUM / OFANSİF TUTUM / DENGELİ TUTUM başlıkları altında üç farklı dal var. Ve hepsinin birleşim noktasında da Basit Dövüş Sanatları yazısı. Bu üç dal da gelişim için birer puan istiyor. Galiba MMORPG oyunlarındaki karakterin Stat ve Skill yükseltmeleri gibi. Peh, çok küçükken kuzenimgil bize geldiğinde bana oynamam için verdiği Game Joy konsolundaki bir oyunda görmüştüm. Sanırım annem kuzenimgil gittiklerinde ondan Game Joy alıp alamayacağını sorduğumda "kuzenin gibi meteliksiz bir velede mi dönüşmek istiyorsun" diye azarlamıştı. Ağzımın tadı kaçtı. Ve sonuncu panel Bildirim paneli. İki kez 25 Parax kazandın mesajı, yeni yetenek ve yeni başarım mesajı var. Panelleri kapatacakken yeni gelen bildirim gözüme takılıyor.
[ÖLÜMCÜL TEHDİT ALGILANDI]
Aniden başımı ileri çeviriyorum ve bana doğru son hız inen uzun dikenli sopayı görüyorum. İşte bu sıkıntı yaratabilir. Kaçacak zamanım olmadığından iki elimi çarpı biçiminde tutup kendimi savunmaya çalışıyorum. Ahh, kollarıma onlarca kıymık saplanıyor. Derisini delip kanatacak kadar derine giriyorlar. Ve sopanın sahibinden gelen kuvvet, bu genç kız kesinlikle zayıf değil. Panellerimle o kadar ilgilenmiştim ki beni kendilerine kalkan yapmak için arkama geçen iş insanlarını fark etmemiştim.
"Evet! Öldür onu! " diye bağırıyorlar. İle yaramaz herifler. Kollarımı ileri doğru savurduğumda kızın uzun siyah saçları yüzünden görememiş olduğum yüzünü görüyorum. Gözleri kırmızı bir enerji yayarken yüzündeki damarlar belirginleşmiş.
[RAKİP DELİCİ ÖFKE LVL.1 KULLANIYOR]
[ÇEVİKLİĞİNİZ -3 AZALIRKEN RAKİBİN GÜCÜ +3 ARTTI]
[GÜNCEL İSTATİSTİKLER:
GÜÇ : 2
DAYANIKLILIK : 0
ÇEVİKLİK : 0 (-3)
Kİ GÜCÜ : 1]
0 MI! LANET! Böyle bir şey mümkün mü ki! Bacaklarımı hareket ettirmeye çalışıyorum ancak başaramıyorum. Sadece kollarım hareket ediyorlar, onlar da delik deşik oldular. Bu gidişle öleceğim. Ama ebe nerede ki? Kızın başının üstüne bakıyorum ancak herhangi bir sayaç göremiyorum. Ve arkamda çığlık sesleri baş gösteriyor. Birileri kaçıyor gibi. Başımı çevirdiğimde arkamdan da birisinin bana koştuğunu görüyorum ve bu seferkinin üstünde 00:26 YAZIYOR! Kız ile arkamdaki herif bana doğru son hız koşarlarken hiç bir yere kımıldayamıyorum. Çevikliğim en yüsek değerim olsa bile bu özellik yüzünden kapana kısıldım. Düşün Kataki, Düşün...
"CİDDEN BU KADAR KORKAK MISINIZ! "
Tekerlekli sandalyedeki çocuk yokuş aşağı süratle sürmeye başlıyor. Bana doğru sürüyor ve bu ivme ile hızla diğer iki rakibimden daha önce yetişecek bana.Beni kurtarmak için kendini riske atıyor! Oh, gözlerim yaşardı. Annem hep sana yardımı dokunabilecek insanlara yardımın dokunsun derdi. Sanırım bunda da haklıydı. İyi ki yerini kimseye söylememişim. Ve sopasıyla beni bu sefer kıyım kıyım doğramak için gelen kız ile yeni ebe beni yakalamak için geldiklerinde tekerlekli sandalyedeki çocuk beni elleriyle kavrayınca havada çarpışıyorlar. Kızın sopası adamın başına sertçe çarpıyor ve adam kanlar içinde yere yığılıp kalıyor.
[DELİCİ ÖFKE ETKİSİNDEN KURTULDUNUZ]
"Adın ne evlat? "
"Ben mi? Kim Jinwoo. "
"Hayatımı kurtardığın için sağol. " derken saçını okşuyorum. Arkamı döndüğümde yeni ebenin süresinin daha bitmeden sayacın kafasının üstünden kalktığını görüyorum. Ve havaya da uçmadı! Öfke içindeki kız ise yere düşüp bayılmış vaziyette. Enerjisi tükenmiş olmalı. Böyle zayıf bir vücudun böyle yüksek bir güç ortaya çıkarması bünyesinin rahatça kaldırabileceği bir şey değil. O sırada Loyd Baryus geliyor sihirli bir biçimde. Bu sefer sanki bir sorun varmış gibi dikkatle bakıyor etrafa.
"Hmmm, demek ebe öldü. Hanginiz yaptı bunu? "
Hiç kimse cevaplamayınca Loyd havada oluşturduğu sarı bir panelden video kaydını izliyor ve bunu görebiliyorum çünkü paneller şeffaf.
"Oh, demek bu kız. Aslında böyle durumlar için Oyun kurallarına bir kural yazmaya gerek duymamıştım. Sonuçta hiç biriniz ebeye yaklaşamayacak kadar korkaksınız. Pekala, bu kıza ne yapalım Değerli Oyuncularım? "
Diyor şeytani gülümsemesiyle.
[KURAL TANIMAYAN KIZ:
OYLAMA VAKTİ
1 - ÖLSÜN
2 - YAŞASIN
*3 dakika içerisinde oylama süresi bitecektir.
İşte bunu beklemiyordum.]