Reincarnation Of The Strongest Sword God Bölüm 1380 - Yıldız-Ay Krallığı'nda Yayılan Ün

Hayalet Gölge'nin geri çekilme emrini duyan Hayalet Gölge Lejyonu üyeleri rahat bir nefes aldı.

Shi Feng'le yüzleşmek için cesaretlerini kaybetmişlerdi.

Shi Feng doğrudan bir çatışmada 70. Seviye Büyük Lord rütbeli bir Kötü İblise karşı durmuştu. Onları öldürmek çocuk oyuncağı olabilirdi. Mevcut seviyelerine ulaşmaları kolay olmamıştı ve burada ölürlerse, kaybettikleri ilerlemeyi geri kazanmak daha da zor olacaktı.

Hayalet Gölge'nin emriyle, Kötü İblisler ve Hayalet Gölge Lejyonu bu ölüm diyarında bir saniye daha kalmaya cesaret edemeyerek kaçtı.

"Bu kadar kolay kaçmayı aklınızdan bile geçirmeyin!" Rakiplerinin kaçtığını gören Shi Feng, Abyssal Kılıcını gökyüzüne doğrulttu ve Skywheel Kılıcını etkinleştirdi.

Birdenbire altın rengi, ilahi kılıçlar birbiri ardına inmeye başladı. İlahi kılıç yağmuruna yakalanan tüm Suikastçılar anında öldü. Üç Büyük Lord ve bir düzineden fazla Lord da AOE'nin menzilindeydi ve bölgeyi terk edemiyorlardı.

Bu sırada Shi Feng'in Kişisel Muhafızları ve görsel ikizi Büyük Lord rütbesindeki Kötü İblislere saldırı başlattı.

Şeytani İblisleri, özellikle de Büyük Lordlar ve üzerindekileri üretmek kolay değildi. Kötü Tanrı'nın Tapınağı oyuncuları bu yüksek rütbeli Kötü İblislerin her birine çok değer veriyordu. Bu nedenle, Shi Feng ilk olarak en güçlü Kötü İblislere öncelik verdi.

Shi Feng ise kaçan oyunculara saldırdı.

Yasak Alan'ın içindeyken, tüm düşmanlar Hareket Hızı cezası alırdı. Üstün Nitelikleri sayesinde Shi Feng kaçan oyuncuları zahmetsizce yakalayabilirdi. Beceri veya alet kullanamayan bu Suikastçıların canını almak, bir bebeğin elinden şekerini almak gibiydi. Kılıcını her savuruşunda bir oyuncu ölüyordu.

Dahası, Shi Feng Her Şeyi Bilen Gözler'i çoktan etkinleştirmişti, bu yüzden 100 metre yarıçapındaki durumu avucunun içi gibi biliyordu. Bu, sık ormana kaçan oyuncuların izini sürmeyi çok daha kolay hale getirdi.

Bunu takiben Shi Feng siyah bir gölgeye dönüşerek savaş alanının etrafında dolanmaya başladı, oyuncular beyaz ışık parçacıklarına dönüşüp gözden kaybolmadan önce yanından geçerken acı içinde çığlıklar atıyordu. Kaçan oyuncular korkunç sahneyi gördüklerinde korkudan soluk soluğa kaldılar ve kontrolsüzce ürperdiler. Rakipleri bir oyuncu değil, avının çığlıklarını dinlerken can toplayan bir Ölüm Tanrısıydı.

Muhafız oyuncuların bile kanı dondu.

Shi Feng tek başına bir Kötü İblis ordusu ve yüzlerce 40. Seviye Suikastçıyla karşılaşmasına rağmen, bu kadar kısa bir savaşın ardından rakiplerini canlarını kurtarmak için kaçmaya zorlamıştı.

"Çok güçlü! Kim bu?"

"Yani bu gerçek bir uzman oyuncu mu?"

...

Shi Feng'in son Hayalet Gölge Lejyonu üyelerini kovalamasını izleyen herkes şok içinde bakakaldı.

Sanki yepyeni bir dünyaya bakıyorlarmış gibi hissettiler.

Hayalet Gölge Lejyonu üyelerinin hepsi 40. Seviyenin üzerinde Suikastçilerdi ve en üst düzey silah ve teçhizatlarla donatılmışlardı. Sıradan oyuncular için kesinlikle birer uzmandılar, ancak bu uzmanların yüzlercesi tek bir oyuncudan kaçmak için ellerinden geleni yaptı...

"Kara Alev! Kendini fazla beğenme! Gerçekten senden korktuğumuzu mu sanıyorsun?!" Uzakta duran Hayalet Gölge, Kılıç Ustası'nın astlarını katletmesini izlerken Shi Feng'e bağırmaktan kendini alamadı.

Yanında getirdiği Hayalet Gölge Lejyonu üyeleri seçkinler arasında seçkinlerdi. Her birini yetiştirmek çok fazla kaynağa mal olmuştu. Onların birbiri ardına düşüşünü izleyen Hayalet Gölge, Shi Feng'in üzerine hücum edip onu öldürmekten başka bir şey istemiyordu.

Ancak, şu anda Kılıç Ustası ile boy ölçüşemeyeceğini biliyordu. Sadece Lord rütbesindeki Kötü İblisleri kullanarak adamlarının kaçması için mümkün olduğunca fazla zaman kazanabilirdi.

"Kendimi mi kandırıyorum?" Shi Feng güldü. "Tüccarlarımızı soymak için Taş Orman Kasabası'na gelenler sizlersiniz. Gerçekten de canlı çıkmanıza izin vereceğimi mi sanıyorsunuz?"

Shi Feng'in sözleri ormanda yankılandı; sözlerini saran soğuk ve öldürücü niyet, kaçan Hayalet Gölge Lejyonu üyelerinin ürpermesine neden oldu.

Shi Feng kendini tutmayı bırakarak Rüzgâr Aurası'na geçti ve Gale Etki Alanı'nı etkinleştirerek Hareket Hızı'nı artırırken 100 yardalık yarıçap içindeki düşman Hareket Hızı'nı %50 azalttı.

Aniden, ormandaki birkaç oyuncu ışık parçacıklarına dönüştü ve ortadan kayboldu. Lord rütbesindeki Kötü İblisler Shi Feng'i yavaşlatamadı bile.

Eskort oyuncular dövüşten biraz uzakta olsalar da, hem Shi Feng hem de Hayalet Gölge'nin sesi oldukça yüksek çıkıyordu. Konuşmaya kulak misafiri olduklarında çeneleri düştü.

Yıldız-Ay Krallığı'ndaki hemen herkes Kara Alev'in adını duymuştu.]

Fakat onun bu kadar güçlü olduğunu hiç düşünmemişlerdi.

Kara Alev'in birinci sınıf Loncaların en iyi uzmanlarından sadece biraz daha güçlü olduğunu duymuşlardı. Ancak, o açıkça biraz daha güçlüydü.

"Ne?! Sıfır Kanat'ın Lonca Lideri bu mu?!"

"Bunun bir hata olduğunu sanmıyorum. Ne de olsa kendisi bile itiraf etti."

"Neden bu kadar güçlü olduğuna şaşmamalı! Kılıç Kralı Kara Alev'den beklendiği gibi! Tek başına yüzlerce uzmanı can havliyle kaçmaya gönderdi! O çok müthiş!"

"Bundan sonra Sıfır Kanat'a katılmalıyım!"

"Doğru, savaşı kaydeden var mı? Bir kopyası için 10 Gümüş ödeyeceğim!"

"Bazı kısımlarını kaydettim ama parayı unutun. Forumlara yükleyeceğim, böylece daha sonra izleyebilirsin."

"Ne yazık. Gizlice gidip Kara Alev ile iki Büyük Lord arasındaki dövüşü izlemeliydim."

...

Ticaret filosuna eşlik eden oyuncular bir an için heyecanla dolup taştı. Yıldız-Ay Krallığı'nın efsanevi karakterini bizzat iş başında görmeyi hiç beklemiyorlardı. Dahası, bu efsanevi karakterin başka bir efsane yaratmasını izlediler.

Zarif Ay, Remnant Cloud'a döndü ve "Komutan, neden maceracı ekibimizi Taş Orman Kasabası'nda garnizon yapmıyoruz?" diye sordu.

"Ne? Şimdiden fikrini mi değiştirdin?" Remnant Cloud, Zarif Ay'ın gözlerindeki parıltıyı görünce alay etti.

Aslında o da aynı şeyi düşünüyordu. Ne de olsa Shi Feng'in savaşı yepyeni bir dünyaya tanık olmasını sağlamıştı ve bir uzman olarak umutsuzca daha fazlasını öğrenmek istiyordu.

Son zamanlarda Kara Ejder İmparatorluğu'nda ilk 100 sınıf sıralamasına giren uzmanların neden Taş Orman Kasabası'nın Savaş Arenası'na odaklandığını nihayet anlamıştı.

Zarif Ay hiç utanmadan, "Elbette," diye cevap verdi. Aksine, haklı olarak, "Kara Alev bu kadar güçlüyse, Sıfır Kanat'ın diğer uzmanları onun kadar güçlü olmasalar bile zayıf olmamalı. Eğer Taş Orman Kasabası'nda garnizon kurarsak, Sıfır Kanat ile bir ortaklık sözleşmesi imzalamalıyız. Hatta bu uzmanları tanıyabilir ve onlarla dövüşebiliriz."

"Taş Orman Kasabası'nı işgal etmek istiyorsak hazırlık yapmamız gerekecek. Maceracı evlerinin ucuz olmadığını duydum." Remnant Cloud, Zarif Ay'ın gerekçesine katılarak başını salladı. Ancak, yeterince parayı nasıl kazanacaklarını düşünmek zorundaydı. "Bu görevi tamamladıktan sonra imparatorluğa dönmeli ve hemen hazırlanmaya başlamalıyız."

Ateş Bulutu Tilki, Taş Orman Kasabası'nda özel bir evin masraflarını fazlasıyla karşılayabilecek durumdaydı ama bir maceracı evi istiyorlarsa durum farklıydı. Muhtemelen şu anda sahip olduklarından birkaç kat daha fazla Altına ihtiyaçları olacaktı. Dahası, Taş Orman Kasabası'ndaki evler bu savaştan sonra kesinlikle daha pahalı hale gelecekti.

Neyse ki değişikliği erkenden öğrenmişti. Bunu ancak Kara Ejder İmparatorluğu'na haber ulaştıktan sonra öğrenmiş olsaydı, yeterli Sikke hazırlaması daha zor olurdu.

Savaş haberi Yıldız-Ay Krallığı'nın forumlarında hızla yayıldı ve savaş videosunu izleyen herkes hayretler içinde kaldı.

Kara Alev, hiç destek almadan 70. Seviye, Büyük Lord rütbeli iki Kötü İblisi öldürmüştü. Yüzlerce Kötü İblis ve uzman oyuncu bu korkunç oyuncudan kaçmıştı bile...