Reincarnation Of The Strongest Sword God Bölüm 1218 - Deniz Tanrısı'nın Lütfu
Shi Feng Işınlanma Salonu'ndan çıkar çıkmaz masmavi bir gökyüzü onu karşıladı. Işınlanma Salonu'nun bulunduğu tepenin altında, adanın etrafına yanaşmış çeşitli gemiler görebiliyordu. Ayrıca limanda parti için bağıran çok sayıda oyuncu vardı.
"Görev için Dev Zırhlı Canavarları avlayacak 40. Seviye üstü oyuncular arıyoruz! Dört adet gelişmiş sürat teknesi hazırladık bile! Sadece tecrübeliler! Çaylaklar, kenara çekilin!"
"Kırmızı Mercanları toplamak için Kırmızı Resif Körfezi'ne bir ekip oluşturuyoruz! Seviye 39 ve altı, rahatsız etmeyin!"
"Seviye 41 Kalkan Savaşçısı Sualtı Tapınağı için bir ekip arıyor! Gelişmiş bir sürat teknem var!"
"Filo, Sihirli Kristaller için öğütmek üzere Kara Sis Denizi'ne gidiyor! Filoya liderlik eden bir Bronz Sürat Teknemiz var! Hâlâ iki gelişmiş sürat teknemiz eksik! Gelişmiş sürat teknesi olanlar, hemen başvurun!"
...
4.000'den fazla oyuncu parti kurmak için limanı doldurdu. Ortam canlı bir pazarı andırıyordu. Dahası, karadaki oyuncuların aksine, buradaki oyuncular parti kurarken savaş standartlarından ziyade seviyelerine ve sahip oldukları sürat teknelerinin kalitesine daha fazla önem veriyordu.
Bir oyuncu gelişmiş bir sürat teknesine sahip olduğu sürece, partiler tarafından oldukça rağbet görürdü. Buradaki gelişmiş sürat teknesi sahipleri, karadaki uzman oyunculara eşdeğerdi. Bronz Sürat Teknesine sahip olanlar ise ünlü bir şöhretle eşdeğer olur ve ilgi odağı haline gelirdi.
Burada gelişmiş sürat teknelerine sahip çok sayıda oyuncu olduğu kesin. Shi Feng bir bakışta limana yanaşan gemilerin yaklaşık %10'unun gelişmiş sürat teknelerinden oluştuğunu fark etti. Bunun aksine, Kıyamet İmparatorluğu'nda bırakın gelişmiş sürat teknelerini, sıradan sürat tekneleri bile nadiren görülebiliyordu.
Dahası, buradaki gemilerin çok daha yüksek standartlara sahip olmasının yanı sıra, oyuncular da oldukça yüksek seviyedeydi. Shi Feng sokaklarda dolaşan çok sayıda 40. Seviye üstü oyuncu görebiliyordu. Böyle bir seviyedeki oyuncular Yıldız-Ay Krallığı'nda zaten uzman olarak kabul edilirdi. Ancak burada sadece ortalama seviyedeydiler.
Ancak, buradaki oyuncular çok yüksek seviyeli olmasına rağmen, yerel işletmeler çok gelişmiş değildi. Shi Feng şehrin sokaklarında yürürken, oyuncular tarafından işletilen çok fazla Dükkân göremedi. Oyuncular tarafından üretilen daha da az ürün vardı. Bunun yerine, sokaklarda tezgâh kuran birçok oyuncu gördü. Buradaki durum, oyuncuların sokaklarda rastgele tezgah açmasını yasaklayan ana kıtadaki NPC şehirlerinden tamamen farklıydı. Ana kıtada, oyuncular sahip oldukları ürünleri satmak isterlerse, bunu sadece ürünlerinin adını bağırarak yapabiliyorlardı. Öte yandan tezgahlar, müşterilerin satıcının ürünlerini görmesine izin verdiği için oyuncuların bunu yapmasını gerektirmiyordu.
Shi Feng birkaç düzine tezgâha baktıktan sonra, ürünlerin ya canavarlar tarafından düşürülen eşyalar ya da hasat edilen malzemeler olduğunu fark etti. Yaşam Tarzı oyuncuları tarafından yapılmış tek bir ürün bile yoktu.
Elbette, denizcilik oyuncuları için alt sınıfların gelişimi çok daha yavaştı. Shi Feng hafifçe gülümsedi.
Geçmişte, Tanrı'nın Toprakları'ndaki kariyerinin neredeyse tamamını karada oynayarak geçirmişti. Dolayısıyla, Denizin Sonu'ndaki duruma pek aşina değildi. Bildikleri genel bilgilerden ibaretti.
Dahası, geçmişte Denizin Sonu'ndaki ada şehirlerine vardığında, bu ada şehirlerinin çoğu çoktan geliştirilmişti. O zamanki ada şehirleri şu anki yoksul hallerinden tamamen farklıydı. Ne de olsa, denizde karadakinden çok daha fazla kaynağın yanı sıra pek çok benzersiz kaynak da mevcuttu. Bu nedenle, geçmişteki NPC ada şehirlerinin hepsi muhteşem bir şekilde gelişmişti ve her türden deniz ticaret filoları ve lüks Mağazalar görülebiliyordu.
Ancak, konuyu biraz düşündükten sonra durumu makul buldu. Gerçekte, deniz oyuncularının alt sınıflarının gelişimi karadakilerden daha yavaş değildi. Sadece, Loncasındaki alt sınıfları erkenden geliştirmiş olmasının yarattığı kelebek etkisi nedeniyle, ana kıtadaki oyuncular denizcilik oyuncularından çok daha önce alt sınıflara odaklanmaya başlamıştı.
Shi Feng Mavi Yeşim Şehrindeki ürünlerin fiyatlarını araştırırken, iş bölgesinde aniden büyük bir kalabalık oluştu. Bu sahneyi gören birçok oyuncunun yüzünde heyecanlı ifadeler belirdi ve hemen kalabalığın içine daldılar.
Shi Feng bu durum karşısında meraklandı.
"Bugün toplu halde Runik Parçalar satın alıyorum! Her bir desteyi 6 Gümüşe satın alıyorum! İlk gelen ilk alır!"
Bir sonraki anda, yüzünde küçük bir bıyık olan hafif tombul, orta yaşlı bir adam üç katlı bir Dükkândan çıktı ve bir dizi kelime bağırırken yüzünde bir gülümseme vardı.
Çevredeki oyuncular hemen Dükkâna akın etti.
"Kahretsin! Yine çok geç kaldık!"
"Burada çok fazla rakip var. Denizler Evi her gün biraz daha fazla Runik Parça satın alamaz mı? Bütün bir gündür burada bekliyorum ama hâlâ stoklarımı satmayı başaramadım."
"Bunun bir faydası yok. Sadece Denizler Evi bu parçaları yüksek bir fiyata satın almak istiyor. Parçaları NPC tüccarlara satarsak, yığın başına yalnızca 40 Bakır alacağız."
"Zaten topladığım 20 deste var. Hepsini satabilirsem 1 Altın, 20 Gümüş elde edebilirim. Bu parayla kendime güzel bir ekipman seti alabilirim."
...
Kısa bir süre geçtikten sonra, Denizler Evi adlı dükkâna akın eden oyuncu kalabalığı dışarı çıktı; çoğunun yüzünde hayal kırıklığına uğramış bir ifade vardı ve görünüşe göre Runik Parçalarını satamamışlardı.
Runik Parçalar mı? Shi Feng elinde olmadan Runik Parça ile ilgili konuları hatırladı. Deniz canavarları tarafından düşürülen bir eşya olması gerektiğini hatırlıyorum. Kendi başına özel bir değeri yok. Tek kullanım alanı Runik Kristallerin sentezlenmesi. Ancak, sentez oranı oldukça düşük. Usta Simyagerlerin bile başarı oranı yalnızca %10'dur. Denizler Evi Runik Kristaller sentezlemeye çalışıyor olabilir mi?
Runik Kristal denize özgü bir eşyaydı. Bir enerji kristali olarak kategorize edilirdi ve kabaca Büyü Kristali'ne benzerdi. Yalnızca, iki kristal türünde depolanan Mana miktarları farklıydı.
Bir Büyü Kristalinin içerdiği Mana miktarı çok daha yüksekti. Bir Runik Kristal, bir Sihir Kristalinin kabaca üçte ikisi kadar Mana içerirdi. Bununla birlikte, bir Runik Kristal bir Sihir Kristalinin yarısı kadar bile etmezdi. Şu anda, Runik Kristallerin her biri 10 Gümüşe satılmalıdır.
Bunun nedeni, Runik Kristalin çok daha az kullanım alanına sahip olmasıydı. Örneğin, Runik Kristaller İlahi Kolezyum'da kullanılamazdı.
Eğer bir faydasından bahsedilecekse, bunun takaslarda ve eşya üretiminde olması gerekirdi.
Denizde, Runik Kristaller Deniz Tanrısı'nın Tapınağı'ndaki pek çok eşyayı takas etmek için kullanılabilirdi. Ancak, Deniz Tanrısı Tapınağı'nda haftada sadece bir kez stok yenileme yapıldığından, Runik Kristaller kullanılarak elde edilebilecek eşya sayısı sınırlıydı. Yine de, Deniz Tanrısı Tapınağı'nda takas için mevcut olanlar yüksek kalitedeydi. Zaman zaman takas için Destansı eşyalar bile bulunuyordu, ancak şu anda Destansı eşyaların tapınakta görünmesi için oyunun çok başındaydık.
Destansı eşyaların yanı sıra, Deniz Tanrısı Tapınağı'nda takas edilebilecek bir sonraki en iyi şey Deniz Tanrısı'nın Kutsaması adlı bir iksirdi.
Bir şişeyi takas etmek için beş Runik Kristal gerekiyordu ve bu da iksirin fiyatını 50 Gümüşe çıkarıyordu.
Geçmişte, bırakın deniz oyuncularını, kara oyuncuları bile Deniz Tanrısının Lütfunu çok severdi. Bunun nedeni, iksirin tüketilmesinin sadece oyuncunun tüm Temel Niteliklerini %10 artırmakla kalmayıp aynı zamanda tüm dirençlerini de 12 saat boyunca 100 puan artırmasıydı. Üstelik iksirin Bekleme Süresi yoktu ve etkileri bir kez istiflenebiliyordu.
Bir oyuncu iki Deniz Tanrısının Kutsamasını tükettiğinde, tüm Temel Nitelikleri 15 saat boyunca %15 ve dirençleri 150 puan artıyordu.
Oyunda ilerledikçe çevresel faktörler daha önemli hale geliyordu. Belirli haritalar oyuncuların hayatta kalmak için belirli bir dirence sahip olmalarını gerektiriyordu. Sistem, dirençleri yetersiz olan oyuncuların birçok özel seviye atlama haritasını ziyaret etmesini engelleyecekti. Tüm dirençleri 100 puan artırabilen bir iksir, oyuncuların çevresel faktörler konusunda endişelenmelerine gerek kalmadan God's Domain'deki konumların çoğunu özgürce ziyaret etmelerini sağlayabilir.
Ancak, her hafta sadece sınırlı miktarda Deniz Tanrısı'nın Lütfu takas için satışa sunulduğundan, piyasadaki gerçek değeri çok daha yüksekti. Geçmişte her bir şişe yaklaşık iki Altına satılıyordu. Üstelik bu sadece denizdeki fiyattı. Karada ise her bir şişe rahatlıkla üç Altına satılabiliyordu.
Doğru ya! Bunu neden düşünemedim ki? Bu fırsatı bir servet kazanmak için kullanabilirim! Shi Feng'in aklına birden Felsefe Taşı geldi.
Diğerlerinin Runik Kristalleri sentezlemek için çok çaba harcaması gerekebilirdi ama onun Felsefe Taşı vardı. Sentez başarı oranı Büyük Usta Simyacılarınkinden bile çok daha yüksekti.