High School DxD - Junior'ın hazırlığı - Cilt 23
Oyun sona erdikten sonra [Sekiryuutei of Blazing Truth] üyeleri bekleme odasında toplanarak turnuvayı değerlendirdi ve gelecekle ilgili konuları tartıştı. Daha sonra herkes mola vermeye gitti. Bekleme odasından çıkıp içecek almak için koridordaki otomata yöneldikten sonra (aslında yalnız kalmak içindi) Nakiri Ouryuu belli bir kişinin siluetini gördü. Koridorun diğer tarafında, onlu yaşlarında, güzel ve şık uzun gümüş rengi saçları olan bir kız vardı. Kızın yüzü bir sanat eseri gibiydi. Düzgün ve inanılmaz derecede güzeldi. Sanki iki koyu kırmızı gözbebeği Nakiri Ouryuu'yu içlerinde yansıtırken bir uçurumu aydınlatabiliyorlardı. Yüzü neredeyse bir sanat eseri gibiydi ama gülümsemesini taşıyamıyordu.
"İyi iş, Ouryuu."
"Millarca, gündüz dışarı çıkmaktan korkmuyor musun? -Ah doğru, burası Yeraltı Dünyası."
Gözlerinin önündeki kız safkan bir Vampirdi - Millarca Vordenburg. Yeraltı Dünyası'nda olduğu için güneş ışığı konusunda endişelenmesine gerek yoktu ve bu yüzden eskisi kadar kat kat giyinmesi gerekmiyordu.
"Mmm, Yeraltı Dünyası kesinlikle güzel bir yer. Atkı ya da güneş gözlüğü takmak zorunda değilim."
Sanata benzeyen yüzü hayal edilemeyecek kadar sevimli bir sesle konuşuyordu. Nakiri Ouryuu spor içeceğini almak için otomatın düğmesine bastıktan sonra Millarca ile birlikte koridorda yürüdü.
"-Peki, söylemek istediğin bir şey var mı?"
Millarca maçtan sonra Nakiri Ouryuu'ya duygularını sormak istedi.
"Evet, biraz düşünmek için-"
Tam konuşmak üzereyken, ilerideki koridorun derinliklerinde bir yerden bir ses duyuldu. Ağlayan bir kadının sesiydi bu. İkisi köşeye saklandı, Nakiri Ouryuu üstte ve Millarca altta sessizce başlarını dışarı çıkarıp baktılar. Önlerinde Hyoudou Issei ve Ravel Phoenix vardı. Ravel Phoenix... gözlerinden durmaksızın yaşlar akıyordu ve sanki uzun süredir ağlıyormuş gibi görünüyordu.
(...*sob* *hick*, Ise-sama... Ben... orada olmama rağmen...)
Hyoudou Issei onu nazikçe kucakladı ve başını okşayarak şunları söyledi
(Eğer Ravel olmasaydı, maç çok daha kötü olurdu. Hâlâ fırsatlarımız var. Ben, birlikte daha güçlü olacağız.)
Ravel Phoenix başını Hyoudou Issei'nin göğsüne gömdü.
(...Evet.)
Bu cevabı verdikten sonra Hyoudou Issei'nin göğsüne doğru sızlanmaya devam etti. ...Kaybettikten sonra, onunla aynı yaşta olan prenses-sama bekleme odasındayken oldukça güçlü yürekli görünmüştü. İster sıradan okul hayatında olsun, ister Sekiryuutei'nin yöneticisi olarak, hiçbir zaman zayıflık göstermemişti. Her zaman ekip üyelerine ve hayranı olduğu [Kral]'a rehberlik etti. Nakiri Ouryuu onları gözetlemeye devam etmenin duyarsızlık olacağını düşündü ve ayrılmak için Millarca'nın elini çekti.
"..."
Sessiz Nakiri Ouryuu'yu gören Millarca şöyle dedi
"...Yoldaşlarının önünde pişmanlık göstermeyecektir, Ravel-san yani."
"...Hyoudou-senpai, o da Phoenix'e çok değer veriyor."
Tam da bu nedenle, Ravel Phoenix'i herkesten uzak bir yere götürdü, böylece onun içten duygularını dinleyebilecekti. Kendi menajerinin kendini zorladığını fark etmiş olmalı.
-O iyi bir insan. Kendi soyluluğuna iyi bakıyor.
Nakiri Ouryuu saygı duyduğu kıdemlisini düşündü ve gülümsedi.
"-O gerçekten saygıya değer bir senpai. Benzer şekilde bir ejderhaya ev sahipliği yapan biri olarak bana gerçekten ilham veriyor."
"Ooh - Anlıyorum! Bu arada, biliyor muydun?"
Millarca dedi ki
"-Sekiryuutei ile tanışan erkeklerin çoğu ondan büyülenir."
"Bu doğal çünkü o harika bir insan."
"Ah, anlıyorum!"
Bu oyun sayesinde Nakiri Ouryuu kendi güçlü yanlarının yanı sıra zayıflıklarının ve eksikliklerinin de farkına vardı.
-Bu turnuva sayesinde daha güçlü olabilirim. İçimdeki 'ejderhanın' güçlenmesine izin verebilirim! Her şeyden öte, bir 'ejderhaya' ev sahipliği yapan bir savaşçı olarak, Hyoudou Issei'nin gücünün bir parçası olabilirim. Bu hayatta bir kez ele geçecek bir fırsat. Genç bir erkek olarak, ona yetişmek istiyorum-.
Nakiri Ouryuu Millarca'ya şöyle dedi
"Tur koşarak yeniden başlamam gerekiyor. Eğer yapmazsam, Hyoudou-senpai, Xenovia-kaichou veya Phoenix ile karşılaşma hakkım olmayacak."
"Mutlu görünüyorsun."
Çünkü bu turnuva deneyimi her şeyden çok daha değerlidir-.