Novel Türk > Bilinmezin İçinde Bölüm 24 - Ve Katil Bulunur

Bilinmezin İçinde Bölüm 24 - Ve Katil Bulunur

“Ne? Bu bücür mü birini öldürecek? Püft. İmkansız.” dedi Anton gülerken.

“Bir yanlışlık olmalı Kağan bey.” diye çıkıştı Pamela.

Onların bu tepkilerine gülümsedim. Zülfikar’a döndüm. “Senin katil olduğun söylendiğinde de böyle savundular mı?”

Zülfikar, aniden gelen bu soruma şaşırmış gibiydi. Bir iki saniye düşündükten sonra kafasını iki yana salladı. “Hayır efendim.” bu onun ilk konuşmasıydı. Daha önce platformda konuşmuş olsa da o anın ve ortamın etkisi ile sadece bir bağırış duyulmuştu. Ancak şimdiki sesi farklıydı. Bir beyefendinin sakinliğine ve nezaketine sahipti. Onu tanımayan birisi sadece ses tonuna bakarak bile iyi birisi olduğunu düşünebilir. “Ancak,” diye lafa devam etti Zülfikar, herkes ona bakarken. Yüzünde sakin bi ifade vardı. “Helen hanımın böyle bir şey yapacağını ben de düşünmüyorum.”

..adama bak be. Onu öldürmek isteyenleri savunuyor.

O aptal mı yoksa çok mu iyi birisi karar veremedim.

“Öyleyse, bize doğruları söylemeniz gerekmez mi küçük hanım?”

Vaay kendimden üç yaş küçük birisine küçük hanım dedim.. bu ciddi konuşma işi çok zor.

Helen gergin gergin izleyenlere baktı. “Of tamam.” diye açıkladı. “Sevgilimle buluşuyordum..” bakışları istemsizce annesine dönmüş gibiydi.

Merelyn ilk önce şaşkınla gözlerini açtı. Bir an sonra ise kaşlarını çattı ve, “Bunu sonra konuşacağız.” dedi.

Ardından bakışlarım.. yöneticiye döndü. “Peki ya siz?” diye sordum.

Ona soru yöneltilmesini beklemiyor gibi görünen Ferudun şaşkınlıkla gözlerini açtı.

“Neden ben efendim? Olay ile alakam nedir ki?”

“Biz de onu öğrenmeye çalışıyoruz Ferudun bey. Sizin olay ile alakanız nedir?” bilmiş bir ifade takındım. “Neden Zülfikar beyi öldürmek için bu kadar takıntılısınız?”

“Ne? Ben mi?” yüzünde öfkeli bi ifade oluştu. “Bunu nereden çıkardınız!? Neden ben, koskoca Bayırbaşı kasabasının yöneticisi! Rastgele bi kahyayı öldürmeye çalışayım!?”

Gülümsedim. “Neden bu kadar sinirlendiniz ki? Sadece basit bir soruydu.”

Bu sözlerim ile Ferudun’un ifadesi dondu. Bir an sonra ise tekrar çekingen ifadesine döndü. “Özür dilerim efendim.. ben size açıklayayım. Olay sırasında.. ofisimdeydim. Evraklarla uğraşıyordum.”

“Gecenin köründe mi?” diye sorguladı Pamela. Görünüşe göre gariplikleri anlamakta iyi.

“Evet. Garip göründüğünü biliyorum ama ben koskoca bir kasaba yönetiyorum. Yani.. Akçamera şehrinde olan festivalleri biliyorsunuz. Onlar için lordumuzun verdiği bir kararı işliyordum. O.. tekrar vergiyi artırmaya karar verdi.”

“NE!?” diye şaşkınlıkla tepki verdi Pamela. Sonra baş parmağının tırnağını ısırdı ve, “Bu adam bizi batıracak.” dedi.

Tüm bu sorgudan sonra, sonunda bakışlarımı Zülfikar’a çevirdim. “Evet katil damgası yiyen masum bey. Bir de olayı senden dinleyelim.”

“Hıh.” dedi Merelyn yandan. Ancak ona aldırmadım.

Zülfikar, ona söz hakkı verildiği için şaşırmış gibiydi. Bana minnettar bir bakış attı. “Teşekkür ederim efendim.” Daha sonra olay anını düşünüyor gibi görünürken kaşlarını çattı ve ifadesi düştü. “Olay gecesi, her zamanki gibi Agata hanımın ofisini düzenliyordum. Kendisi çok çalışkan birisi olmasının yanında dağınıktır da.” Yüzünde bir anlık tebessüm oluştu.. sanırım gerçekten onunla yakındı. Ancak sonra tekrar ifadesi düştü. “Ofisi düzenledikten sonra, Agata hanıma geçen günkü müzayede ile ilgili istediği evrakı getirdim. Odasına girdiğimde, Agata hanımın uyuduğunu fark ettim. Onun, uyurken örtüyü kafasına kadar çekme huyu vardır. Çünkü en sıcak havalarda bile üşür.” Bu verdiği bilgiler ile şaşırdım. Kadın hakkında çok şey biliyor gibi. İdeal bir uşak. Bu sırada adam devam etti. “Onu rahatsız etmek istemedim. Ancak girdiğim zaman yatağının yanında bir saksı gördüm. Çiçekleri dağılmadan orada duruyordu. Sanki elle koyulmuş gibiydi. Ancak Agata hanım çiçekleri sevse bile böyle ayak altına koymaz. Bunun garip olduğunu fark ettim ve etrafa baktım. Odadaki tüm saksıların yerini bildiğim için o saksının asıl yerini bulabildim. Agata hanımın yatağının üzerindeki saksılığa aitti. Ben de fazla ses yapmamaya çalışarak saksıyı tekrar yerine koydum. Daha sonra da odadan ayrıldım.”

Onun da bu açıklamasını dinledikten sonra, artık bir çok şeyi anlamış hissettim.

Bundan sonrasında düşünme pozisyonuna geçmeye karar verdim.

Elimi çeneme koydum ve odanın boş kalan kısmında volta attım.

Düşündüm, düşündüm, düşündüm.

Bu düşünme süreci sırasında etraftakilerin de gerildiğini fark ediyordum.

Aslında, cevabı çoktan biliyordum. Ancak onları germek hoşuma gitti.

“Güzel ablaa! Oyun oynayalım mı?” dedi sarışın küçük çocuk Firdevs’e seslenirken.

Firdevs gülümsedi ve, “Oluur!” diyip koridora yöneldi.

“Bekle!” diye durdurdum onu.

Firdevs şaşırarak bana döndü.

Ona ciddi bir ifade ile bakarken, “Henüz olayı sonuçlandırmadık. Şüpheliler ayrılmasın.”

“Ne? Carolayn da mı şüpheli?” dedi Merelyn şaşırarak.

“Herkes şüpheli hanımefendi. Herkes..”

Sonra tekrar içeri döndüler ve beklemeye başladılar.

Onlar dönünce voltama devam ettim.

Beş dakika kadar düşündüm ve sonunda herkesin terlemeye başladığını fark edince durdum. Ferudun hariç. O hep terliyor.

“Evet. Katilin kim olduğunu buldum.”

Şaşkın bir nida yükseldi.

Ardından merakla bana bakmaya başladı.

Elimi kaldırdım ve, “Katiiiil…” diyerekten en solda duran.. Anton’u gösterdim.

Anton, bu hareketim ile gözlerini şok ile açtı. “Ne!? Hayır ben yapmadım! Sadece biraz kumar borcum vardı. Bunun için neden nenemi öldüreyim! Biraz para araklamam yeterli!”

Bu açıklama nereden çıktı lan?

Neyse.

“Katiiiiiil…” diye devam edip parmağımı sağa doğru kaydırdım ve.. Silves’in üzerine getirdim.

Silves korkulu bir ifade takındı. “Hayır! Altı üstü iki maaşımı vermedi! Neden bunun için hanımımı öldüreyim? O yıllardır ekmeğimi veriyor!”

Oh? Bir açıklama daha mı?

“Katiiiil…” diyerekten.. Pamela’yı gösterdim.

Kaşlarını çattı. “Sen dalga mı geçiyorsun? Sırf evin yönetimini elime almak için neden annemi öldüreyim? Zaten yaşlıydı. Birkaç sene sonra ölürdü.”

Ne oluyor lan? Neden herkes bir şey açıklıyor?

“Katiiiil…” Helen’i gösterdim.

Helen tırnak törpüsünü yere düşürdü. “Hayır hayır hayır! Sırf sevgilimi öğrendi diye onu niye öldüreyim!? O kadar büyük bir sır bile değil!”

..herkesin öldürmek için bi sebebi var gibi sanki.

“Katiiil…” parmağımı sıradaki itirafı dinlemek için Merelyn’e çevirdim.

Merelyn ifadesiz bi surat ile baktı ve, “Ben yapmadım.” dedi.

..bunun itirafı yok gibi.

“Katiiiiil…” Daha sonra parmağımı.. Carolayn’a çevirdim.

Carolayn kafasını yana eğip merakla parmağıma baktı.

“Şeker mi vereceksin amca?”

..amca mı?

Tüm bu tedirgin edici gizem oyunu hoşuma gitti. Ancak sonunda, gerçek katili göstermeye karar verdim

“KATİİİİİL…” diye bağırırken parmağımı yatağın üzerindeki saksılığa çevirdim.

“SAKSIIIIIII!”

Bir hata mı var? Şimdi bildir! Papara: 1733808570(Tıkla, Kopyala)
Yorumlar
Novel Türk Yükleniyor